Genç doktorun çığlığı

Hastane ölümlerinin beşte birinin doktor hatalarından kaynakladığı ve sezeyanların yüzde 90'ı diğer ameliyatların en az yüzde 20'sinin gereksiz olduğu bir sektöre adım atan ve Tıp Fakültesi'ni bitiririr bitirmez ve boynuna 'doktor tabelası' asılan genç doktoru isyan ettiren nedenler:

Genç doktorun çığlığı

‘'Ben şunu gördüm ki, sizler beni doktor ilan ettiniz ama ben doktor değilim, sadece tıp bilgilerini yarım yamalak kafasında oturtmuş, TUS' a çalışırken elinin altında çoktan seçmeli bir soru değil bir insan olduğunu unutmuş, hastanenin iş yükü hafiflesin diye her türlü ayak işine koşarken sadece birkaç ay sonra kendi başına kalacağını ve doktor olacağını görmemiş ve ne kadar yetersiz olduğunu bildiği halde buna isyan etmemiş ve sözlü sınavlarda aldığı şişirilmiş notların büyüsüyle kendisini gerçekten doktor sanan birisiymişim.

Ne yazık ki artık yanılgıların geri dönüşü yok, tıp fakültesini iyi bir derece ile bitiren, klinik ve pratik anlamda etrafımdaki birçok arkadaşımdan hep daha iyi olduğu söylenen bir öğrenciydim ve o kapıdan elinde diploma ile gönderdiğiniz, annemi babamı kardeşimi ve çocuğumu emanet ettiğiniz ‘'hekim'' arkadaşlarımdan ve en çok da kendimden korkuyorum. Durum tahmin ettiğinizden de vahim çünkü.''

Akdeniz Üniversitesi Tıp fakültesinden bu sene mezun olan doktorlar arasında yapılan bir ankette 'Kendi döneminizden bir hekim arkadaşınıza anne babanızı emanet eder misiniz?' sorusuna sadece yüzde birinin ‘evet' dediğini de hatırlatmak isterim.

Devamı için tıklayın

 

Yorum Yap

Diğer Haberler