Mehdi Eker, neden tohumların sözcüsü gibi konuşuyor?
YÖK Başkanı Özcan, ABD ve İsrail'in domatese yerleştirilecek bir genle Türk milletini 20 yıl içinde yok edebileceğini söylemesine tohumcuların sözcülüğüne soyunan Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, ''Türkiye tohumda İsrail'e bağımlı'' şeklindeki sözlerin bir şehir efsanesi olduğu söylemiş. Bizde güldük geçtik. Ama YÖK Başkanı iddiasında ısrarlı.
Türkiye'ye ABD ve İsrail'den domates ve buğday tohumu ithal edildiğini anımsatan Özcan, şunları söyledi: ''Ülkemizde yetiştirilen domates ve buğdayın tohumlarının büyük bir kısmı, yerli tohumumuz olmadığı için Amerika ve İsrail'den geliyor. Bir Türk aydını olarak bazen gerçekten kendimi çok küçük hissediyorum. Yani biz ihtiyacımız olan domates tohumunu bu ülkede üretemez miyiz? Evvelden atalarımız bu tohumları kendileri üretip, yıllarca bu üretimin devamını sağlamışlar.
Biz niye yapmıyoruz? Tohumculukla ilgili bir araştırma enstitümüz olsa, buna birkaç üniversitemiz öncülük etse fena mı olur? Sonunun ne olacağı da belli değil. Bu domates tohumunu alıyorsunuz, artık genetik programlama diye bir şey var, içine bir genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. Böyle şeylerle, zamanla bir milleti yok edebilirsiniz. Öyle bir şeyler yerleştirirler ki 20 yıl içerisinde o tohumdan yiyen insanlar ölür.
Öyle tehlikeler de var. Sadece 'aman paramız dışarı gidiyor' endişesiyle söylemiyorum. Üniversitelerimizin bu konularda bize yardım etmesini istiyoruz.'' şeklindeki onlar yapmasın biz yapalım şeklindeki en az tohumların yüzde 70'den fazlasını ithal etmekten yüzleri kızarmayan ülke Patagonya'nın Tarım Bakanı Türkiye tohumda İsrail'e bağımlı'' şeklindeki sözlerin bir şehir efsanesi olduğunu belirterek, hububat ve bakliyat tohumlarının neredeyse tamamının yurt içinde üretildiğini, hibrit tohum ithalatının sadece yüzde 6'sının İsrail'den gerçekleştirildiğini bildiren Eker, yine kendi verileriyle Ülkenin tohum ihtiyacının yüzde 70'den fazlasını aralarında da İsrail'inde bulunduğu ancak tümüne yakını Siyonist kuruluşlar olan şirketlerden gerçekleştiğini gizlemeyi sürdürerek komik olduğunun farkında değil.
Biz söyleyince 'komplo teorisi' derler. Peki söyleyen YÖK Başkanı olursa...
İşte tohum ve GDO gerçekleri:
Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 15.09.2010 tarihli resmi yazısında “GDO'lu ürünler GDO'lu tarım uygulamalarının yaygın olarak yapıldığı ABD, Arjantin, Şili, Japonya, Tayvan, Çin ve Rusya gibi ülkelerden ithal edilmektedir” demektir.
Dış Ticaret Müsteşarlığı 08.07.2010 tarih ve 27117 sayılı cevabi yazında “2009 yılında Türkiye'den Serbest Bölgeler dışındaki 47 ülkeye toplam 17.618.000 dolar değerinde ihracat yapılmıştır. Aynı yıl içerisinde 45 ülkeden 132.214.000 dolar değerinde ithalat yapılmıştır. İthalatın kamu ve/veya özel sektör tarafından yapılması ile ilgili bir kısıtlama bulunmadığından ithalat, hem kamu hem de özel sektör kuruluşları tarafından gerçekleştirilmiştir” gerçek ortadadır.
YÖK başkanı tohum tehlikesinde ısrarlı
YÖK Başkanı Özcan: Allah'tan bizim tohumlarımız genetikleri ile oynanmış tohumlar değil. Nasıl üretiyorsak öyle satıyoruz. Ama ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını bazen düşünüyorum.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ABD ve İsrail'in ürettiği GDO'lu domateslerle 20 yıl içinde bir milleti yok edebileceği tezinde ısrarlı. Özcan, bugün katıldığı Turgut Özal Üniversitesi akademik yılı açılışında 'Ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını düşünüyorum' dedi.
AÇILIŞ TÖRENİNE KATILDI
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, Turgut Özal Üniversitesi 2010-2011 eğitim-öğretim yılı açılıştörenine katıldı.
Törende yaptığı konuşmada domates tohumu konusunda yaptığı açıklamalar nedeniyle çeşitli tartışmalar çıktığını anlatan Özcan, Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker ile seyahatte karşılaştığını belirterek, Türkiye'nin 27 milyon dolarlık ABD ve İsrail'den tohum aldığını kaydetti.
DIŞARIDAN ALAN TOHUMLAR MASUM DEĞİL
Özcan, “Allah'tan bizim tohumlarımız genetikleri ile oynanmış tohumlar değil. Nasıl üretiyorsak öyle satıyoruz. Ama ben dışarıdan aldığımız tohumların o kadar masumane olmadığını bazen düşünüyorum. Böyle bir tehlikeye işaret ediyorum. Esasında işaret etmek istediğim şey üniversitelerin burada etkin rol almasıdır” dedi.
Türkiye'de buğday tohumlarının yüzde 5'nin üniversiteler, yüzde 40'ının özel sektör ve yüzde 55'inin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından üretildiğini ifade eden Özcan, “Benim dikkati çekmek istediğim husus bu. Yoksa ne Tarım Bakanını ne de Sağlık Bakanını burada eleştirmektir. Gerekirse o da yapılır ama amaç o değil. Amaç üniversitelerin çok önemli rollerinin olduğunu vurgulamaktır”diye konuştu.
Yorum Yap