Yumurta ve beyaz ette öldürücü zehir

Almanya'da, yumurta ve beyaz ette gıda skandalına neden olan Harles&Jenzsch firmasına baskın yapılarak, firma didik didik arandı. Firmanın 25 yem üretim firmasına, kanserojen 'dioksin' maddesi içeren ve aslen kağıt üretimi için kullanılan toplam 3 bin ton yağ asidi sattığı tespit edildi.

Yumurta ve beyaz ette öldürücü zehir

Kuzey Ren Vestfalya (KRV) Tüketiciyi Koruma Bakanlığı diyoksin içerikli yumurtaların tanı numaralarını açıkladı. Ancak KRV Tüketiciyi Koruma Merkezi'nden Bernhard Burdick, henüz hangi yumurtada dioksin olmadığının bilinmediğini hatırlatarak, "Kendinizi riske atmamak için beyaz et ve yumurta tüketmeyin." dedi.

Almanya, yumurta ve beyaz ette patlak veren gıda skandalı ile çalkalanıyor. Pazartesi günü ortaya çıkan gıda skandalında, tavuk, hindi ve domuz çiftlikleri için yem üreten Harles&Jentzsch adlı firmanın ürettiği yemlerde yüksek oranda kanserojen dioksin maddesinin tespit edilmesi üzerine 10 binlerce tavuk ve yumurta imha edilmişti. Almanya'da Tüketiciyi Koruma Merkezleri, ortaya çıkan gıda skandalından dolayı yumurta ve beyaz et tüketmemeyi tavsiye ediyor. KRV Tüketiciyi Koruma Merkezi beslenme uzmanı Bernhard Burdick, "Kendinizi riske atmamak için şu anda yumurta ve beyaz et tüketmekten kaçının." önerisinde bulundu. Yüksek oranda dioksin içeren yumurtaların bazı tanı numaralarının yayınlandığını da hatırlatan Burdick, "Gerçi bazı tanı numaraları yayınlandı. Ama biz, hangi yumurtada yüksek oranda dioksin olmadığını bilmiyoruz." dedi. Dioksin skandalının dışında kalanların organik ürünler olduğunu belirten Burdick, oraganik ürünlerde kural olarak, dioksin skandalıyla gündeme gelen türden yemlerin kullanılmamış olması gerektiğini hatırlattı.

Öte yandan dioksin skandalına neden olduğu ileri sürülen firmaya baskın düzenlendi, firma didik didik arandı. Uetersen'deki firmanın üretim tesislerine baskın yapan yetkililer burada suç delilleri aradı. Savcıların eşliğinde düzenlenen polis baskını ile birlikte firma hakkındaki takibat da başlamış oldu. İddiaya göre söz konusu firma, aslında kağıdın üretiminde kullanılmak için üretilen karışık yağ asidini yem üretiminde kullandı. Son bilgilere göre firma 12 Kasım ve 23 Aralık 2010 tarihleri arasında toplam 3 bin ton dioksin içeren yem yağını, ülkenin çeşitli yerlerindeki 25 yem üretim firmasına dağıttı. Westfalen-Blatt gazetesi Federal Tüketiciyi Koruma Merkezi'ne dayandırarak verdiği bilgiye göre, söz konusu yem yağları Aşağı Saksonya, Kuzey Ren Vestfalya (KRV), Hamburg e Saksonya-Anhalt eyaletlerindeki yem üretim firmalarına dağıtıldı. Federal Tüketiciyi Koruma Merkezi, buralarda üretilen yemlerde aslen yem üretimine uygun olmayan, ancak kağıt üretiminde kullanılmak üzere üretilmiş olan dioksin içerikli yağ yer alıyor. Hannoversche Allgemeine Zeitung gazetesi, Eyalet Gıda Güvenliği ve Tüketiciyi Koruma Kurumu'na (Laves) dayandırarak verdiği haberinde, 1 kilogram yemde 123 nanogram dioksin bulunduğunun tespit edildiğini bildirdi.

Söz konusu gıda skandalı üzerine Almanya çapında bin tavuk çiftliği kapatılmıştı. KRV eyaletinde dün akşam 139 tavuk çiftliğinin kapısına kilit vuruldu.

Diğer yandan dioksin içerikli yumurta ve beyaz et tüketiciyi endişelendiriyor. Tüketiciler federal hükümeti ve Avrupa Birliği (AB) komisyonunu göreve çağırıyor. Konuyu inceleyen Federal Hükümet de üreticiler için daha katı kurallar koyma üzerinde çalışmalar yürütüyor. Avrupa Birliği de konunun aydınlatılmasını talep etti. (Cihan)

Kritik soru şu: Peki Türkiye'de durum ne? Türkiye tüketicisi bu sorunun cevabını Alman tüketici kadar rahat bilmesi mümkün değil.

Dioksin bir çok zehirlemede de kullanılmıştı

Londra'da John Le Carre romanları tadında bir olay yaşanıyor. Rusya lideri Putin'in muhalifi olan eski Rus ajanı Aleksander Litvinenko, kasım ayı başında bir suşi lokantasında aniden fenalaştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e yönelik sert eleştirilerinin ardından Rusya'yı terk etmek zorunda kalan ve 2000 yılında İngiltere'ye iltica eden Rus FSB gizli servisi eski üyesi Aleksander Litvinenko, 1 Kasım'da İtalyan gazeteci Mario Scaramella ile buluştuğu Itsu adlı bir Japon suşi restoranında rahatsızlandı. Kusmaya başlayan 44 yaşındaki Litvinenko'nun saçları da döküldü. Ağır durumda kaldırıldığı hastanede polis koruması altına alınan eski ajana yapılan testlerde fare zehirinde kullanılan yüksek miktarda talyum maddesine rastlandı. Böbreklerinin de talyumun etkisiyle hasar gördüğü bildirildi. İngiltere'de bulunması çok zor olan talyum doğrudan sinir sistemine ve akciğerlere saldırıyor. Renksiz ve kokusuz olan bu madde Ortadoğu ülkelerinde fare zehirinde kullanılıyor.

İngiltere polisi, konuyla ilgili soruşturma başlattı. İfadesi alınan gazeteci Scaramella, Litvinenko ile Rusya'da geçen ay öldürülen muhalif gazeteci Anna Politkovskaya'nın ölümüyle ilgili bilgi almak için buluştuğunu söyledi. Litvinenko, hastanede henüz kendisindeyken bir Çeçen internet sitesine yaptığı açıklamada, İtalyan gazeteciden Politkovskaya'nın öldürülmesiyle bağlantılı FSB ajanlarıyla ilgili belgeler aldığını söylemişti. Eski ajan, zehirin kahvesine konulduğunu düşündüğünü anlatmış ancak kendisini kimin zehirlediğinden şüphelendiğini

söylemek istememişti. Litvinenko, "Cechenpress" adlı internet sitesine, iyileşince bu belgeleri Politkovskaya'nın çalıştığı Novaya Gazeta'ya vereceğini söylemişti. Ancak ajanın durumunun ağır olduğu, yaşama şansının yarı yarıya olduğu belirtiliyor.

Eşi ve oğluyla gizli bir adreste yaşayan Litvinenko'nun bir yakını, "Aleksander'ın Rus hüküm
etinin ajanları tarafından zehirlenmeye ve ortadan kaldırılmaya çalışıldığından hiç kuşku yok" dedi. Litvinenko, Rusya'da "vatana ihanet" suçundan gıyabında hapis cezasına çarptırılmıştı.

Onun doktoruna başvurdular
Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yuşçenko da 2004 seçim kampanyası sırasında, cildini bozan dioksin maddesiyle zehirlenmiş ve olaydan Rus gizli servisi sorumlu tutulmuştu. Litvinenko'nun ailesinin,
Yuşçenko'yu tedavi eden İngiliz toksikoloji uzmanlarından yardım istediği bildirildi.

Esrarın kilidi Politkovskaya mı

Litvinenko'nun suşi lokantasında yemek yediği İtalyan gazeteci Mario Scaramella polise verdiği ifadede, Litvinenko ile Rusya'da geçen ay öldürülen muhalif gazeteci Anna Politkovskaya'nın ölümüyle ilgili bilgi almak için buluştuğunu söyledi. Politkovskaya cinayetinde de Rus derin devletinin parmağı olduğu söylentileri yayılmıştı. (Hürriyet)

DİOKSİN KISIRLIK VE DÜŞÜĞE YOL AÇIYOR

Hormon bozucular olarak bilinen dioksinler sperm sayısının azalmasına ve bu nedenle erkeklerde kısırlığa, kadınlarda düşüklere yol açabiliyor, gebe kalmayı etkiliyor, üreme mekanizmalarını etkileyen hormon sisteminin bozulmasına neden olabiliyor. İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat Özmen çoğunlukla endüstriyel kaynaklı olsa da evsel atıklardan ve...

DİOKSİN KISIRLIK VE DÜŞÜĞE YOL AÇIYOR

Hormon bozucular olarak bilinen dioksinler sperm sayısının azalmasına ve bu nedenle erkeklerde kısırlığa, kadınlarda düşüklere yol açabiliyor, gebe kalmayı etkiliyor, üreme mekanizmalarını etkileyen hormon sisteminin bozulmasına neden olabiliyor. İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Murat ÖZMEN çoğunlukla endüstriyel kaynaklı olsa da evsel atıklardan ve çevre sularından bile bulaşabilen dioksinlere karşı uyarıyor.

Günümüzde dioksinlerin insan sağlığı bakımından ne denli ciddi etkilerinin olduğu çok daha iyi biliniyor. Birçok toksik kimyasal ile karşılaştırıldığında, dioksinler yüzlerce hatta binlerce kez daha düşük dozlarda alındığında bile, daha fazla toksik etki gösterebiliyor. EPA Dioxin Reassessment Health Assessment'in ve Avrupa Birliği Komisyonu'nun yayınladığı raporlara göre, vücudumuza çok düşük miktarlarda alınan dioksin ve dioksin türevi maddeler, DNA yapısını etkileyerek ya da serbest radikal oluşumuna neden olarak dolaylı yollarla genotoksik etkiye yani çeşitli tipte kanserlere neden olabiliyor, sinir sistemini etkiliyor, bağışıklık sistemimizin bozulmasına neden olup, sperm sayısının azalmasına ve bu nedenle erkeklerde kısırlığa yol açabiliyor, gebe kalmayı etkiliyor ve düşüklere yol açıyor, kadınlarda üreme mekanizmalarını etkileyen östrojen hormonlarını da içeren hormon sisteminin bozulmasına neden oluyor.

KANSER YAPICI MADDELERİN BAŞINDA

Dioksin ve çoğu dioksin benzeri madde, hormonlar üzerindeki etkisini hormon reseptörlerine bağlanarak gösteriyor. Bu nedenle özellikle endüstriyel kaynaklı olarak açığa çıkan dioksinler, bilinen tüm kimyasal kirleticiler içinde “hormon bozucular” ya da “endokrin bozucular” denilen kimyasalların en başında geliyor. Ayrıca, Dünya Sağlık Örgütü'ne (WHO) göre, dioksinler kanser yapıcı maddelerin en önde gelenleri arasındadır

ET VE BALIKTAN GEÇEBİLİR


Dioksinler doğada uzun süre kalıcı olduklarından, sürekli olarak bu maddeler ile kirlenen ortamlarda sonuçta ekosistem dengesi bozulmakta, kirlenmiş ortamlarda yaşayan ve bu ortamlarda üretilen besinleri tüketen insanlar için ise bu maddeler çok ciddi sağlık riski oluşturabilmektedir. Dioksin ile kirlenmiş olan sularda yaşayan balıkları tüketen veya dioksin ile kirlenmiş çayırlıklarda beslenen hayvanların etini yiyen insanlar bu maddenin etkisine maruz kalabilirler ve bu maddeler kalıcı organik kimyasallar olduklarından, vücudumuzda sürekli olarak birikime uğrarlar. Özellikle çocuklar bu maddelerin etkisine karşı oldukça duyarlıdır. Avrupa Birliği Çevre Komisyonu tarafından yayınlanan son raporlara göre de dioksin ve dioksin benzeri maddelerin kaynaklarının ortadan kaldırılması için önlem alınması gerekiyor.

NASIL ÖNLEMLER ALINMALI?

Sağlıklı bir toplum ve sağlıklı bir gelecek nesil için bizim de gerekli tüm önlemleri almamız, tüm çevresel kirleticiler ve özellikle dioksin ve benzeri kirleticilerin kaynaklarının en aza indirilmesi, dioksin ve benzeri maddelerin oluşumuna yol açan üretim yöntemlerinden vazgeçmemiz, atıkların mutlaka ön arıtımdan geçirilerek bu maddenin kökeninin ortamdan uzaklaştırılması, kullanımı zaten yasak olan organik klorlu pestisitlerin kullanımından kesinlikle vazgeçilmesi gerekiyor. Halk sağlığının korunması için toplumun bu konularda daha fazla bilinçlendirilmesinin zamanı çoktan geçiyor. Dioksin üretici kaynakları en aza indirmek için, Avrupa Birliği Komisyonu tarafından da önerilen şu önlemlerin alınması gerekiyor:

- Biraz pahalıya mal olsa bile kağıt ve pamukları klor ile beyazlatmak yerine oksijen ile beyazlatma yöntemini kullanmak tuvalet kağıdı, bebek ve anne pedleri, tampon, kadın bağları, duvar kağıtları, peçeteler gibi her an kullandığımız, elimizin altında olan gereçlerden dioksin alımını sıfıra indirilmeli.
- Ayrıca plastik madde ve plastik içeren ürünlerin kullanımından mümkün olduğunca kaçınılmalı.

1 MG'IN MİLYONDA BİRİ BİLE ZARARLI
- Çöplerin yakma yolu ile yok edilmesini biran önce terk etmeli. Çünkü yapılan çalışmalar dioksin toksisitesi için belirli bir eşik dozun bulunmadığını ve vücudumuzda çok düşük dozlarda alınması sonucunda bile bu maddeye karşı bir savunmanın tam olarak geliştirilemediğini gösteriyor. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara bağlı olarak, insanların günde ancak 1 ng/kg (1 mg'ın milyonda biri) düzeyinden daha düşük dozlarda dioksine maruz kalması durumunda embriyonal gelişim bakımından önemli düzeyde bir riskin ortaya çıkmayacağı rapor ediliyor. EPA içme sularında bulunabilecek dioksin seviyesinin litrede 0.00003 mikrogramdan (milyarda 3 kısım) az olması gerektiğini bildiriyor.

Ancak, insanların dioksine maruz kalmasına bağlı olarak, doğrudan elde edilen epidemiyolojik veri sayısı yeterli düzeyde olmadığından, olası etkiler deney hayvanları üzerinde yapılan gözlem ve araştırmalara dayanıyor. Özellikle embriyonal gelişim esnasında dioksine fetüsün maruz kalması sonucunda hücresel fonksiyonlarda belirgin şekilde ortaya çıkabilecek kusurlar ya da değişimler, gelişimin bozulmasına yol açabiliyor.

DİOKSİN KAYNAKLARI
Dioksin ve dioksin-benzeri kimyasalların başlıca kaynakları dört ana grup altında toplanıyor:

1- Yanma esnasında oluşan dioksin: Özellikle evsel katı atıklar ve artıkların yakılması, demir-çelik sanayinde cevherin işlenmesi ve eritilmesi sırasında kullanılan yüksek sıcaklık, kömür, odun ve petrol ürünlerinin yakılması, geri dönüşümü yapılamayan, klorla beyazlatılan ürünlerin yakılması olarak sıralanabilir.

2- Kimyasal üretim ve işleme sırasında oluşan dioksin: Dioksin-benzeri yan ürünler klorlu fenoller, poliklorlu bifeniller, fenoksi grubu herbisitler (örneğin: 2.4.5-T gibi yurdumuzda yaygın olarak kullanılanlar), klorlu benzenler gibi birçok kimyasal maddenin üretimi esnasında oluşabiliyor.

3- Endüstriyel ve evsel atıkların işlenmesi sırasında oluşan dioksin: Dioksin-benzeri yan ürünler doğal olarak oluşan fenolik bileşiklerin klorlanması esnasında (örneğin: kâğıt hamurunda olduğu gibi) oluşabilir.

4- Su depolama alanlarındaki dioksin: Dioksin grubu kimyasallar suda iyi çözünemedikleri ve kalıcı oldukları için, toprakta, sedimentte ve organik maddelerde birikebilirler. Su kaynaklarını kirleten bu maddeler daha sonra taşınarak başkaca su kaynaklarına kolayca bulaşabilir, ancak genelde bu bulaşma etkisi çok yaygın değil ve bölgesel etkisini gösteriyor.

Yorum Yap

Diğer Haberler